Solaryum öncelikle sağlık açısından kullanılmalı, güzellik için değil. Cildin bronzlaşması, hoş bir yan etki olarak görülmeli. Ön planda D vitamini üretimi olmalı.

Bilinçli ve sağlıklı bir şekilde çekici olmak.

 

 

Güneş Lambaları ve Solaryumlar

 

Güneş tedavisi yapılan hastanelerin çoğunda “yapay” güneş ışığına ayrılmış bir bölüm ya da oda bulunurdu. Hastalar; havanın kötü olduğu dönemlerde, tedavilerine yapay UV ışığı yardımıyla devam edebilirlerdi. Bu lambaların ilki Niels Finsen tarafından geliştirildi. Lambalar, antibiyotik bulunmadan önceki yıllarda çok tutuluyordu. Bu tarz cihazlar, güneş tedavisi uygulayan terapistler için çok yararlıydı. Fakat güneş ışığı yine de ilk tercihleriydi, çünkü bu lambalar güneş ışığının doğal spektrumunu tam olarak veremiyordu.

Modern solaryumlar sık sık olumsuz manşetlerde neden oldu ve çoğu zaman yerinde olan birçok eleştiri aldılar. Solaryuma gidenlerin, hızlı bir şekilde bronzlaşma ya da tüm yıl boyunca bronz kalma istekleri, onlara yarardan çok zarar getirdi. Güzellik için solaryuma gitmek ve ışığı tedavi amaçlı kullanmak arasında büyük bir fark var. Yapay ışıkta bronzlaşırken, ışın bileşimlerinin güneş ışığına mümkün olduğu kadar yakın olması gerekir. Son yıllarda, yüksek UVA oranına sahip olduğu için doğal güneş ışıklarından farklı olan solaryumlar ortaya çıkmaya başladı. UVA ışınlarının UVB ışınlarından daha güvenli olduğu düşünülüyordu. Fakat artık UVA ışınlarının düşünüldüğünden çok daha kuvvetli ve ışığa bağlı cilt yaşlanmasına sebep oldukları biliniyor. Uzun süre radyasyona maruz kalmak tehlikeli olabilir ve radyasyon doğal güneş ışığından ne kadar farklıysa tehlike de o kadar büyüktür.

Ancak solaryumlar, az miktarda radyasyona maruz kalmak isteyen ve güneşlenemeyen insanlar için güvenli ultraviyole radyasyon kaynaklarıdır. Bu çeşit ultraviyole radyasyon, özellikle kış ayları boyunca D vitamini eksikliğini kapatmak ve hastalıklara karşı korunmak için iyi bir yöntem. Radyasyon ihtiyacımızın ne miktarda olduğu farklı etkenlere bağlıdır:
Bu etkenlerin çoğu daha önce ele alındı ve güneşten yararlanmak için bronzlaşmak gerekmez.

 

 

Solaryumların Doğru Kullanımı

 

Bilgi sahibi olun. Ultraviyole ışınların yararları ve zararları, kullanım alanları ve kendinizi en iyi ne şekilde koruyabileceğiniz konusunda bilgi edinin.

Tercihiniz alçak basınç lambaları olsun. Solaryuma gittiğiniz zaman, cihazlarda alçak basınç lambaları [ UVA (ultraviyole A) ve UVB (ultraviyole B) ışınlarının karışımından oluşurlar] kullanıldığına dair kesin bilgi verip veremeyeceklerini öğrenin. Yüksek basınç lambaları sadece cildin derinlerine inen ve böylece cilt kanseri ya da kırışıklıklara sebep olabilen UVA ışını verirler.

Mantığınızla hareket edin ve aşırıya kaçmayın. Sizin için gerekli olan UV ışınlarına ne kadar süre maruz kalmanız ile ilgili  bilgi edinin. Danışman yetersiz ise başka bir yeri tercih edin. Solaryumların orta enlemlerdeki güneş ışığına denk ışınlar verdiğini unutmayın. Maruz kalma süresini, size tavsiye edilen sürenin üçte birine ya da üçte ikisine indirin.

Güneş yağı kullanımının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini öğrenin. Cildinize güneş yağı ve solaryum kozmetiği sürdüğünüz zaman üst deri tabakası (stratum corneum) pürüzsüzleştirilir ve böylece deriye giren ve normalde yansıtılan UVA ve UVB ışınlarının miktarında artış olur. Böyle bir ürün kullandığınız zaman UV ışınlarına maruz kalma süresini yarısına indirin.

Koruyucu gözlük takın. Size solaryumda göze tam oturan koruyucu gözlükler verilmelidir. Eğer koruyucu gözlük veriliyorsa, göz enfeksiyonlarına karşı korunmak için, kullanımdan sonra steril hale getirildiklerinden emin olun. Steril hale getirmiyorlarsa kendinize koruyucu bir gözlük satın alın.

Tıbbi geçmişinizi göz ardı etmeyin. Lupus tedavisi oluyorsanız ya da dudağınızda sık sık uçuk çıkıyorsa, UV ışınları bu hastalıkları, aynı doğal güneş ışığında olduğu gibi, kötüleştirebilir. Antibiyotik, antihistaminika, sakinleştirici, diüretik veya doğum kontrol hapı gibi ilaçlar cildinizin UV ışınlarına karşı daha hassas olmasına sebep olabilir. İyi bir solaryum stüdyosu tıbbi geçmişiniz, aldığınız ilaçlar ve gördüğünüz tedavilerden oluşan bir kayıt oluşturur. Bu kaydın sürekli güncel kalması için personele yardımcı olun.